Milli Mücadele tarihimizde önemli bir yeri olan Kutluca’daki telgrafhanenin kuruluş tarihi ile ilgili net bir bilgi maalesef yok.
Kitaplarda bulunan rivayetler ise muhtelif.
Mesela Cemal Kutay Teşkilat-ı Mahsusa Reisi Eşref Sencer Kuşcubaşı tarafından kurulduğunu, Enver Behnan Şapolya ise telgrafçılar tarafından kurulan (PR) adlı bir teşkilatın gizli bir tel çektiklerini,
Bir ansiklopedi Ekrem Baydar Bey tarafından Ali Kuşcu adındaki bir telgrafçıya yaptırıldığını,
Yusuf Ziya Ortaç ise Çanakkale harbi sırasında Sultan Reşad’ı Anadolu’ya geçirmek için düzeltilmiş bir yol kenarında olan bu yere çekildiğini yazar.
İlgili eserlerde Telgrafhane Kutlucalı Süleyman Ağa’nın evinde bulunduğu telgraf memurunun Ali Efendi olduğu yazılı ise de Ali Efendi ailesini ifadesine göre hane sahibi Süleyman Ağa değil Alemdar Mustafa Ağa oğlu İsmail Ağa’dır.
Telgrafçı Ali, İsmail Ağa’nın amcasıdır. Telgrafçı Ali sonraları Yunus Nadi’nin ifadesi T.B.M.M.’nde telgrafçılık yapmış ve ailenin ifadesine göre, hat tamir ederken öldürülmüştür (Yeri ve zamanı bilinmiyor). Bu Telgrafhane 1965 yılında kapatılıp, teller, direkler ve edevat toplanıp Gebze merkez postaneye götürülmüştür.
NUTUK’TA KUTLUCA (KUŞÇALI) TELGRAFHANESİ
İşte bu maksatla oluşturabildiğimiz millî müfrezelerin en önemlisi ve kuvvetlisi. Yahya Kaptan diye tanınmış olan fedakâr bir vatanseverin müfrezesi idi. Merhum Yahya ile ilk ilişkimiz şöyle oldu:
Bir gün telgrafçılar, Sivas Telgraf Merkezi’ne şu bilgiyi veriyorlardı: «Çok acele bir telgrafı durdurdular, yani İstanbul’da durdurulmuştur. Telgraf metni aşağı yukarı şöyledir:
Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ne
Dün İzmit’ten tavsiye edilen Yahya benim. Yarın akşam Kuşçalı telgrafhanesinde emrinizi bekliyorum.
Kuşçalı, Üsküdar ile Gebze arasında bir köydür. Gerçekten de Yahya Kaptan, bana İzmit’te teşkilâtımız tarafından tavsiye edilmişti.
4 Ekim 1919 tarihinde Kuşçalı merkezinden şu telgrafı aldım:
Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ne
Önemli ve çok ivedi
Bendeniz, size iki gün önce İzmit’ten tavsiye edilen Yahya’yım. Emriniz üzere, telgraf başında emirlerinizi almaya geldim. En geç yarın akşama kadar Kuşçalı telgrafhanesindeyim.
Yahya
Anlaşıldığına göre, Yahya Kaptan, İstanbul’dan telgrafının çekilmediğini anlayınca, kendisi daha Kuşçalı’ya gelmeden, bu telgrafı Kuşçalı merkezine göndererek çektirmiş (Belge: 199).
Ben de şu emri verdim (Belge: 200).
4.10.1919
İzmit Merkezi Vasıtasıyla Kuşçalı Telgrafhanesi’nde Yahya Efendi’ye
Bulunduğunuz bölgede güçlü bir teşkilât kurunuz. Adapazarı Kaymakamı Tahir Bey vasıtasıyla, bizimle bağlantı sağlayınız. Şimdilik hazır bulununuz.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mustafa Kemal
Efendiler, Yahya Kaptan, aldığı bu emir üzerine, teşkilât kurdu ve aylarca İstanbul ile ilişkisi bulunan çevrelerde hain çetelerin faaliyetlerine engel oldu.
MAALESEF HER TARİHİ DEĞER GİBİ BU TELGRAFHANE DE YOK OLDU...
Aşağıda son resmini görüyorsunuz....
TELEKOMÜNİKASYON YAZILARI
Fazlı KÖKSAL
29 Haziran 2019 Cumartesi
4 Eylül 2018 Salı
YİĞİT BULUT'A CEVAP
YİĞİT BULUT’UN YAZILARI VE TÜRK TELEKOM’UN KAYITLARI İLE YİĞİT
BULUT’A CEVAP
02 Eylül
2018 tarihli STAR Gazetesinde Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı, Varlık
Fonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Telekom Yönetim Kurulu üyesi Yiğit BULUT
imzalı “Telekom Battı” yalanını uyduranlar; İYİ OKUYUN!” başlıklı bir yazı
yayınlandı…[1]
Yazı bazı
doğru değerlendirmeler de taşımakla birlikte, çok önemli yanlışlar içeriyor. Bu
yazıya Yiğit BULUT’un kendi eski yazıları ve Türk Telekomun resmi açıklamaları
ile cevap vereceğiz.
Karışıklığa
yol açmamak için, Sayın Bulut’un 02 Eylül 2018 tarihli yazısını Siyah, kendi
değerlendirmelerimi mavi Sayın Bulut’un eski yazıları ve Türk Telekom’un açıklamalarını
kırmızı renkli olarak yayınlıyoruz. Sayın BULUT’ın büyük harf küçük harf
tercihlerine de müdahale etmedik…
Başlayalım;
BU VİCDANSIZLARA SÖYLENECEK ÇOK SÖZ VAR AMA...YAZMIYORUM...Bir insanda
şeref yoksa hele hele gerçeği bildiği halde sadece zarar vermek için yalanı
dolaştıracak kadar vicdansız ve vatansızsa herşeyi yapabilir...
Sayın Yiğit Bulut’un “gerçeği bildiği halde sadece zarar vermek için yalanı
dolaştıracak kadar vicdansız ve vatansızsa herşeyi yapabilir...” cümlesine aynen
katılıyoruz.
Bakıyorum sosyal medya ortamında koskoca
eski bürokratlar, eski-yeni bazı siyasetçiler ve onlara inanarak veya yalana
ortak olmak isteyerek sürüye katılanlar şunu yazıyorlar; “Türk Telekom’un bankalara ödeyemediği 4,7 milyar dolar yüzünden
bankalar Telekom’a sahip olmak zorunda kalmış”!
Biz köşe yazarlarının
ve siyasetçilerin bu tür açıklamalarına rastlamadık ama sosyal medyada bu tür
paylaşım çok. Ve tabii ki yanlış, borcu ödemeyen Türk Telekom değil OTAŞ.
Yani Harriri, ailesinin sahip olduğu
Oger Telekom A.Ş.. Bu bilgi paylaşımını kasıtlı olarak yanlış yapan var mıdır.
Vardır. Doğru cümle şu Türk Telekomun %55 Hissesine sahip olan OTAŞ’ın
ödemediği 4,7 milyar dolar yüzünden bankalar Telekom’a sahip oldu.
BUNU ORTAYA ATAN KÖTÜ NİYETLİ
SİYASETÇİLERE VE BİLEREK BU YALANA ORTAK OLAN CAHİLLERE BİR KEZ DAHA GERÇEĞİ
YAZMAK VE ÖZELLİKLE KAMUOYUMUZA TÜM SAYGIMLA AKTARMAK İSTİYORUM; BU YAZILAN BAŞTAN SONA YALAN VE UYDURMA OLUP GERÇEK ÇOK FARKLIDIR.
TELEKOM’UN ÖZELLEŞTİRME SIRASINDA İMTİYAZ HAKKINI 2026 YILI VADELİ ALAN ŞİRKET
OTAŞ A.Ş. OLUP, OTAŞ ÖZELLEŞTİRMEDEN DOLAYI OLAN BÜTÜN BORCUNU ÖDEMİŞTİR.
Burada konuyu irdelemeden Yiğit BULUT’un 06.02.2007 Tarihli Radikal
Gazetesinde yer alan “Bu Nasıl Özelleştirme” başlıklı yazısının tamamen
katıldığımız son cümlesini aktaralım;
“Oger'in Türk
Telekom'un satın alma bedelini ödeyecek parası yok. Danıştay'ın verdiği
kararlar doğrultusunda 'sadece işletmeci olduğu, sahibi olmadığı' Türk Telekom
ile ilgili bir arz yapması da hukuken mümkün değil. Böyle bir yapı içinde
Oger'in tek çıkışı var ve onu yapıyor. Yaratacağı ilave kâr ile kendine düşecek
payı artırmak ve Türk devletine olan borcunu ödemek. Türk Telekom'un işletme tecrübesi ve mali durumu yeterli olmayan Oger
Telekom'a satılması ve yaptığı sayısız 'Peşin öderiz, kredi alırız' açıklamalarına
rağmen ortada hâlâ bir şey olmaması özelleştirme
tarihimizdeki en büyük skandaldır...”
Evet
Yiğit Bulut’un da belirtiği gibi Harririlerin Sahip olduğu OTAŞ (Oger Telekom)
ihaleyi kazanmıştı. Ancak ihaleyi ödeyecek parası yoktu. Mecburen taksitlendirme
yoluna gitti. Peşinatını ve İlk Taksit bedelini ödedi. Ancak ilk seçimlerde muhalif bir partinin
seçimi alması ve Danıştay’ın ihale kararını iptal etme ihtimalini gözeten OTAŞ
bankalardan kredi alarak ihale bedelinin kalanını da ödedi. Özetle Bu konuda
yiğit Bulut doğru söylüyor, OTAŞ’ın hazineye borcu yoktur.
Yiğit
BULUT’un yukarıdaki bölümdeki yanlış ifadesi “İMTİYAZ
HAKKINI 2026 YILI VADELİ ALAN ŞİRKET OTAŞ A.Ş.” cümlesidir. Hayır OTAŞ’ın zaten A.Ş kısaltmasını içerdiği yeniden A.Ş yazılmasının
yanlış olduğu gibi ayrıntılardan
bahsetmiyoruz. BTK ile o
günkü adı ile İmtiyaz Sözleşmesini imzalayan OTAŞ Değil Türk Telekom’dur.
2026’ya kadar imtiyaz hakkı olan OTAŞ değil Türk Telekom’dur. OTAŞ Hazine ile
Hisse Satış Sözleşmesi imzalamıştır. İmtiyaz Sözleşmesinin tarafları Türk Telekomünikasyon A.Ş ve Telekomünikasyon Kurumu (Şu andaki adıyla BTK)
Bazılarını Türk Telekom ile OTAŞ’ı karıştırmakla suçlayan Yiğit BULUT, burada kendisi OTAŞ ile Türk Telekom’u karıştırmıştır
(?).
AYNI OTAŞ BAŞKA FAALİYETLERİNDE
KULLANILMAK ÜZERE BAŞTA 3 BÜYÜK TÜRK BANKASI VE BİRÇOK YERLİ-YABANCI BANKA İLE
ARASINDA KREDİ İLİŞKİSİ KURMUŞ OLUP, BURADAN KAYNAKLANAN BORCUNU ÖDEYEMEDİĞİ
İÇİN, BU BORCA KARŞILIK OLARAK TELEKOM’UN % 55 HİSSESİNİ BANKALARA DEVRETMİŞTİR.
SÖZ KONUSU BORÇLU ŞİRKET OTAŞ A.Ş. OLUP, BORÇ-ALACAK İLİŞKİSİ OTAŞ A.Ş. İLE
BANKLAR ARASINDA TELEKOM HARİCİ BİR KONUDUR!
OTAŞ niye kredi almış.
İsterseniz bunun cevabını Türk Telekom kayıtlarından arayalım;
Doğrudan ve dolaylı paylarla büyük ortak
olan Hariri ailesinin kontrolündeki Oger Grubu; Türk Telekom’un yüzde 55’i için verdiği 6 milyar
550 milyon dolarlık teklifin 1.3 milyar dolarını peşin ödemiş
2006 yılında 1.4 milyar dolarlık taksit ödemesini yapmıştır. (OTAŞ), aynı yıl Türk Telekom’un yüzde
19.8’ine karşı lık gelen hissesini Citicorp Trustee’ye rehin vererek kredi
aldığını görüyoruz. “
Bakınız “Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi 31 Aralık 2006 ve 2005
Tarihleri İtibariyle Konsolide Finansal Tablolar ve Bağımsız Özel Denetim
Raporu”nda OTAŞ’ın ilk aldığı kredi ile
ne deniyor;
“31 Aralık 2006 tarihi
itibariyle, Hisse Rehin Anlaşması uyarınca OTAŞ’ın sahip olduğu Şirket
hisselerinin %36’sına tekabül eden 693.000.000.000 adet hisse üzerinde Citicorp
Trustee Company Limited (Citicorp Trustee)’nin, %64’üne tekabül eden
1.232.000.000.000 adet hisse üzerinde ise Hazine’nin rehni bulunmaktadır.
Citicorp Trustee’e verilen rehinler OTAŞ’ın Citicorp Trustee’den temin etmiş
olduğu kredilerle ilgilidir. OTAŞ kredi sözleşmesi, OTAŞ’ın, Şirket’in ve
Avea’nın hisselerinin satışına, transferine ve dilüsyonuna kısıtlamalar
getirmektedir.” S.46[2]
OTAŞ; Mart 2007’de Türk Telekom’daki tüm
hisselerini ipotek edip 3.5 milyar dolar tutarında kredi alıp, özelleştirme borcunun kalanı olan
4 milyar doları aşkın ödemeyi bir seferde yapmıştır. Bu durum yine TTAŞ 31
Aralık 2006 ve 2005 Tarihleri İtibarıyla Konsolide Finansal Tablolar ve Bağımsız Özel Denetim Raporu’nda
şu şekilde yer almıştır:
“23 Mart 2007 tarihinde OTAŞ bir grup
uluslararası ve yerel bankalardan 3.500.000* ABD doları tutarında uzun vadeli kredi temin
ederek, Türk Telekom’un hisselerinin alımından dolayı oluşan Hazine’ye borcunu 4.192.000* ABD doları ödeme
yaparak kapatmıştır.”(s. 56)[3]
Yani Ojer Telekom’un 2006 ve 2007’de aldığı Kredileri, Türk
Telekom Hisselerinin bedelini ödemek için kullandığı Türk Telekom Özel Demetçi
raporlarıyla sabit. Pekiyi anlaşmazlığa konu 2013 yılında alınan kredileri Ojer
Telekom niçin almış.
Bu konuda Türk Telekom KAP’a yaptığı 28.05.2013 tarihli
açıklama şöyle;
Şirketimiz hakim ortağı Ojer Telekomünikasyon A.Ş tarafından Şirketimize
gönderilen açıklama kamuoyunun bilgisine sunulur.
"Ojer Telekomünikasyon A.Ş, 22 Mayıs 2013 tarihinde US$4.478,000,000 ve avro 211,970,000 tutarlarında bir kredi anlaşması imzalamıştır.
Kredi anlaşmasında Akbank T.A.Ş, BNP Paribas Fortis, Citi, Deutsche Bank AG, London Branch, J.P. Morgan Limited ve Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Yetkili Lider Düzenleyici (Mandated Lead Arrangers) ve Koordinatör (Coordinating Bookrunners), BNP Paribas Dökümantasyon Temsilcisi (documentation agent), Citibank International PLC Kredi Temsilcisi (Facility Agent) ve Citicorp Trustee Company Limited Teminat Temsilcisi (Security Agent) olarak görev almıştır. Kredinin kullanım amacı mevcut borçların refinansmanı ve vadesinin uzatılması ve bu yolla hissedarlarımıza temettü ödenmesidir. Daha önceki kredi anlaşmalarında olduğu gibikredinin teminatı olarak şirketinizin hisseleri rehin verilmiştir. Hisselere ait tüm haklar Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'de kalacaktır.[4]
"Ojer Telekomünikasyon A.Ş, 22 Mayıs 2013 tarihinde US$4.478,000,000 ve avro 211,970,000 tutarlarında bir kredi anlaşması imzalamıştır.
Kredi anlaşmasında Akbank T.A.Ş, BNP Paribas Fortis, Citi, Deutsche Bank AG, London Branch, J.P. Morgan Limited ve Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Yetkili Lider Düzenleyici (Mandated Lead Arrangers) ve Koordinatör (Coordinating Bookrunners), BNP Paribas Dökümantasyon Temsilcisi (documentation agent), Citibank International PLC Kredi Temsilcisi (Facility Agent) ve Citicorp Trustee Company Limited Teminat Temsilcisi (Security Agent) olarak görev almıştır. Kredinin kullanım amacı mevcut borçların refinansmanı ve vadesinin uzatılması ve bu yolla hissedarlarımıza temettü ödenmesidir. Daha önceki kredi anlaşmalarında olduğu gibikredinin teminatı olarak şirketinizin hisseleri rehin verilmiştir. Hisselere ait tüm haklar Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'de kalacaktır.[4]
Yani Ojer Telekom, Türk Telekom hisselerinin bedelini ödemek için
aldığı kredileri öde(ye)meyince bu krediyi aldığı Türk Telekom’un KAP’a yaptığı
açıklamada net olarak anlaşılmaktadır.
YANİ KREDİ OTAŞ’IN
BAŞKA FAALİYETLERİNDE KULLANILMAK ÜZERE ALINMAMIŞTIR. TÜRK TELEKOM HİSSE
ALIMINDA HAZİNEYE ÖDENEN MEBLAĞI KARŞILAMAK AMACIYLA ALINDIĞI BİZZAT TÜRK
TELEKOM KAYITLARINDAN ANLAŞILMAKTADIR. KONU TELEKOM HARİCİ
BİR KONU HİÇ DEĞİLDİR.
ADI GEÇEN BORCUN TELEKOM A.Ş. İLE HİÇBİR
İLİŞKİSİ YOKTUR VE TELEKOM’UN FAALİYETLERİNİ ETKİLEMESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR.
Borç Türk
Telekom’un değildir. Ama Türk Telekom’un %55’ine sahip olan OTAŞ resmen iflas
etmiştir. Bu durum Telekom’u nasıl etkilemez? Bir kez müşterileri,
yatırımcıları ve kamuoyunu olumsuz etkiler. Yönetim boşluğu ve karmaşası
doğurur. Oger Telekom’un Türk Telekom
ile ilişkisi kalmamasına rağmen onun seçtiği Yönetim Kurulu üyelerinin atadığı
CEO’dan üst yönetime, çalışanların güvenmesi nasıl beklenir?
Sonuçta Türk Telekom tüzel kişiliğinin bu karmaşadan etkilenmemesi mümkün değildir.
Sonuçta Türk Telekom tüzel kişiliğinin bu karmaşadan etkilenmemesi mümkün değildir.
DEVREDİLEN % 55 HİSSE 2026 YILI SONUNA
KADAR BANKALAR TARAFINDAN SAHİPLENİLECEK VE İMTİYAZIN BİTMESİ İLE TÜRK
TELEKOM’UN 2026 YILI SONU İTİBARİYLE % 55 HİSSESİ YENİDEN DEVLET’E
DÖNECEKTİR...
Sayın Yiğit BULUT’un bu cümleleri kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır.
Türk Telekom Ana Sözleşmesinin Şirketin Müddeti başlıklı 5. Maddesinde
ŞİRKETİN
MÜDDETİ
MADDE 5
Şirket süresiz
olarak kurulmuştur.
Hükmü yer almaktadır.
Hazine Müsteşarlığı ile OJER TELEKOMÜNİKASYON A.Ş ve SAUDI OGER LİMİTED
arasında aktedilen HİSSE SATIŞ SÖZLEŞMESİ’nin TARAFLARIN BEYAN VE TEKEFFÜLLERİ
başlıklı 7. Maddesinin f fıkrasında;
f-Şirket ve AVEA Türkiye Cumhuriyeti Kanunları uyarınca süresiz olarak, usulüne uygun şekilde birer anonim şirket olarak kurulmuştur.
f-Şirket ve AVEA Türkiye Cumhuriyeti Kanunları uyarınca süresiz olarak, usulüne uygun şekilde birer anonim şirket olarak kurulmuştur.
İfadesi yer almaktadır.
Bunlardan da Türk Telekom Tüzel kişiliğinin de, hisselerin
geçerliliğinin de süresiz olduğu net olarak anlaşılmaktadır.
Keza Türk Telekom'un web sitesinde yayımlanan 01.07.2018 tarihli "Türk Telekom Hakkındaki iddialara cevap-5" de Sayın Yiğit Bulut'un bu görüşü şu cümlelerle yalanlanıyor;
‘Türk Telekom’u, 6,5 milyar dolara 21 yıl için kiralayıp’ ifadesi tamamen yanlıştır. Türk Telekom’un 21 yıllığına kiralanması söz konusu değildir. OTAŞ, Türk Telekom’un özelleştirilmesini müteakip Türk Telekom hisselerinin yüzde 55’inin maliki olmuş ve bu satıştan kaynaklanan borcunu Hazine’ye ödemiştir. Bu işlem bir kira değil, satış ve mülkiyetin devri işlemidir.
https://medya.turktelekom.com.tr/hakkindaki-iddialara-yonelik-duzeltme-5/
Anlaşılan Sayın Yiğit BULUT İmtiyaz Sözleşmesi ile Hisse Satış Sözleşmesi
hükümlerini karıştırıyor.
Türk Telekom ile BTK arasında akdedilen İmtiyaz Sözleşmesine göre Türk
Telekom’un Sabit Telefon İmtiyaz hakkı
da BTK ile Avea arasında imzalanan
İmtiyaz Sözleşmesine göre Mobil Telefon işletme imtiyazı da 2026’da sona
eriyor. Turkcell ve Vodafone’un imtiyaz
süreleri de 2023 yılında bitiyor.
Bu husus ile ilgili olarak , Türk Telekom İle Telekomünikasyon Kurumu
(Şu andaki ismiyle BTK) arasında aktedilen İmtiyaz Sözleşmesindeki tek hüküm
Sözleşmenin 38. Maddesinin 2. Fıkrası.
Bu fıkrada da şöyle deniyor;
"Sözleşmenin
süresinin sona ermesi veya yenilenmemesi halinde, Türk Telekom, sistemin
işleyişini etkileyen tüm teçhizatı bütün fonksiyonları ile çalışır vaziyette ve
bu teçhizatın kurulu bulunduğu, kendi kullanımında olan taşınmazları Kuruma
veya Kurumun göstereceği kuruluşa bedelsiz olarak devreder.
Bu sürelerin sonunda BTK yeniden ihaleye çıkacak, ihaleleri yine aynı
firmalar alırsa işletmeciliğe devam edecekler. İhaleyi kaybederlerse altyapıyı
ve altyapının kurulu bulunduğu binaların BTK’ya devredecekler. Ancak bu
maddeler o kadar kapalı ki… Altyapının ne olduğu bile tanımlanmamış… Altyapının
kurulu olduğu binaların mülkiyet hakkı konusunda bir açıklama yok… Altyapının kurulu olduğu binanın kiralık
olması halinde ne yapılacağı belirtilmemiş…
Firmalar ihaleyi kaybetse, binlerce personele ödeyecekleri tazminat vb
sorunlar… İhaleyi başka firma alsa devir teslimde yaşanacak sorunlar, kalifiye
eleman bulmada karşılaşacakları güçlükler,
kullanıcıların işletmeci değişmesinden kaynaklanacak sorunları vb..
Sanki imtiyaz sözleşmeler ihale süresinin sonunda da aynı firmalar alsın diye hazırlanmış.
Ve muhtemelen de öyle olacak…
Sanki imtiyaz sözleşmeler ihale süresinin sonunda da aynı firmalar alsın diye hazırlanmış.
Ve muhtemelen de öyle olacak…
Nitekim İmtiyaz Sözleşmesinin 39. Maddesindeki şu hüküm de sürenin
uzatılmasının daha sözleşme imz
Bu Sözleşme süresinin bitiminde
kendiliğinden sona erer. Ancak Türk Telekom, Sözleşme süresinin dolmasından en az
bir yıl önce Kuruma başvurup Sözleşmenin yenilenmesini talep edebilir. Bu talep
Kurum tarafından, Sözleşme süresinin bitiminden en geç 180 gün öncesine kadar
yeni koşullar da dikkate alınmak suretiyle mevzuat ve Kurum düzenlemeleri
çerçevesinde değerlendirilerek, Sözleşmenin yenilenmesine karar verilebilir.
Aksi durumda Türkiye’yi Tahkimde sürecek yargılamalar zinciri bekler…
Yani 2026’da Türk Telekom’un devlete geçmesi gerçeğe dönüşmesi pek mümkün olmayan düş…
HALEN % 55 ÜSTÜ HİSSELER HAZİNE VE VARLIK
FONU’NA AİT OLUP BİR KISIM HİSSE DE HALKA AÇIK OLARAK İŞLEM GÖRMEKTEDİR...
Açıkçası bu cümleden Yiğit BULUT’un ne demek istediğini çözemedik… İlk
bakışta Türk Telekom hisselerinin %55’in
üzerindeki kısmının devlete ve varlık fonuna aitmiş intibaı uyandırsa
da, Sayın Bulut’un bunu kastetmiyeceği açık.
Ancak sanki o algıyı uyandırmak istemiş.
Sevgili dostlar, başta her gün bir vekili TBMM’de istifa eden bir parti
genel başkanı olmak üzere, sırf muhalefet olsun diye 2026 YILINDA HALKA AÇIK
KISMI HARİÇ TAMAMI YENİDEN DEVLET’E DÖNECEK MİLLİ BİR DEĞERİMİZİ BÖYLE YALAN VE
BİLGİ KİRLİLİĞİ İLE KARALAMAYA ÇALIŞAN, SIRF “ERDOAĞAN VE AK PARTİ ZARAR GÖRSÜN
DE GEREKİRSE MİLLİ VARLIKLAR BİLE YANSIN” DİYEN ZAVALLI KUKLALARIN OLDUĞU BİR
ÜLKEDE, GERÇEĞİ HERKES DUYANA KADAR SONUNA KADAR HAYKIRMAK ZORUNDAYIZ...
Sayın Bulut burada da bir tekrara düşmüş. Şu cümlesi de ilginç; “2026 YILINDA HALKA AÇIK KISMI HARİÇ
TAMAMI YENİDEN DEVLET’E DÖNECEK”. Ve gerçekten uzak… Yukarıda da açık, Türk
Telekom süresiz olarak kurulmuş bir şirket… 2026’da devlete dönmesi söz konusu
değil… Halka açık kısmı neden hariç?
Sanırız Sayın Bulut yazısını aceleyle yazmış ve kontrol etmemiş. Eğer bizim
bilmediğimiz hususlar varsa açıklarsa memnun oluruz.
GERÇEK GÜNEŞ GİBİDİR, BUNLAR GİBİLERİN BALÇIKLARI İLE SIVANAMAZ!
ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN...
Bu iki cümlesine biz de canı gönülden katılıyoruz.
Ama Sayın Bulut Daha Önceki söyledikleri ile Türk Telekom kayıtları ile
çelişen bu yazıyı neden yazmıştır? Gerçekten merak konusu…
2026’ya daha çok var. Bu yazdıklarımın doğru olmadığı anacak o zaman belli
olur. Toplum da nasıl olsa unutur diye mi?
Unutulmaz, Sayın BULUT…
Aynen eski yazılarınızın unutulmadığı gibi…
Mesela geçmişteki şu
yazılarınızı unutmadık;
“Umarım 10 milyar tabandan başlayan ve açık
teklifte 15 milyara kadar varan bir fiyat bandı içinde bu ihale sonuçlanır. 10
milyar doların altındaki fiyatların kamuoyu tarafından kabullenilemez olduğunu
son cümlede bir kez daha hatırlatmakta yarar var.”[5]
“ Bu adrese girip, sol tarafta gördüğünüz 'Genocide
Commemoratin by Foreign Officials' başlığına tıklarsanız, Telekom ihalesini
kazanan şirketin sahibi Hariri'yi 1 Nisan 2004'te 'Sözde Ermeni Soykırımı'
anıtına çelenk koyarken görebilirsiniz...”[6]
Bu nedenle, bu yazdıklarınızı unutmadığımız gibi, bugün
yazdıklarınızı da ömrümüz vefa ederse 2026’da hatırlatacağız…
Gerek
Yiğit BULUT’un gerekse bu konuda diğer kalem oynatanların üzerinde durmadığı
bir konu var. Onu da biz dile getirelim.Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme
Kurulu 2010 yılında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2006-2007 ve 2008
yıllarına ilişkin denetim raporu hazırlamış ve hisse rehni uygulamalarına
dikkat çekerek, sorumluların belirlenmesi için çalışma yapılması şu ifadelerle
istemiştir:
"Hisse
rehni uygulamalarının niteliği ve uygulanabilirliği hususu netleştirilmelidir.
Hisse rehnine ilişkin Kurul gündemine alınıp karar verilmesi gereken konuda
yetki aşımı yoluyla değerlendirme yapıldığı ve görüş beyanında bulunulduğu
belirlenmiştir. Bu nedenle, söz konusu işlemler nedeniyle ortaya çıkan
sorumluluğun ve sorumluların belirlenebilmesi amacıyla konunun Kurum Başkanlığı
tarafından araştırma ve incelemeye tabi tutulması gerekmektedir."
Yani
OTAŞ’ın Türk Telekom Hisselerini rehin göstermesinin ancak kurul onayı ile
mümkün olduğu belirtilmektedir. Bu konuda BTK Kurul kararı almış mıdır? Kurul
kararı olmaksızın hisse rehinine onay verenler için işlem yapılmış mıdır? Yasal
olmayan bu rehin işlemini araştırmayan bankalar nasıl kredi vermişlerdir?
Üzerinde durulması, incelenmesi gereken sorulara bunlar da eklenmeli…
Son bir
soru;
Yiğit
BULUT bizim bildiklerimizi bilmez mi? Yoksa Türk Edebiyatının en eski söz
sanatlarından olan “Tecahül-i Arif” ile
söz ustalığını mı sergiliyor? Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı,
Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Telekom Yönetim Kurulu üyesi olan
BULUT’un bunları bilmeyeceği düşünülemeyeceğine göre, Yiğit Bulut gerçekten bir
söz ustası…
TELEKOMCULAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
[1]
http://www.star.com.tr/yazar/telekom-batti-yalanini-uyduranlar-3b-iyi-okuyun-yazi-1380593/
[4]
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/286191
[5]
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/yigit-bulut/telekom-ne-kadar-etmeli-750782/
[6]
http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/103496-telekomda-ermeni-parmagi
31 Ağustos 2018 Cuma
ÖZELLEŞTİRME DEĞİL TALAN
Twitter'da Telekomcular Derneği olarak #Özelleştirmedeğiltalan etiketi (tagı) açtık ve aşağıdaki twetleri paylaştık.
1) 6.5 MilyarDolara Babalar gibi satılan Telekomun %55'ini al. Bedelini Hisse senetleri rehin göstererek aldığın krediyle öde. İlk yıllar kar payları ile kredi taksitlerini öde. Sonra kredi taksitlerini ödemekten vazgeç. Aldığın kar paylarını ülkene götür.
#ÖzelleştirmedeğilTalan
2) Ayrıca; Ailenin bütün fertlerinin yönetim kurulu üyesi yaparak Türkiyedeki masraflarını Telekomdan karşıla, Telekom'a danışmanlık hizmeti satarak (?) milyonlar götür, FETÖ'cüleri istihdam et. Pekiyi kamuyu temsil eden Yönetim Kurulu üyeleri ne yapıyordu #ÖzelleştirmedeğilTalan
3) Bankalar Neden Telekom Hisselerini teminat olarak kabul ederek kredi verdi? Ricacı siyasiler var mıydı? Yaklaşık 3 yıldır kredi taksitleri ödenmemeesine raümen bugüne kadar neden beklendi #ÖzelleştirmedeğilTalan
4) Telekomu satanların iddiası neydi;
a) Türk Telekom kamuda iken iyi yönetilmedi iyi yönetilecek
b) Büyük döviz girdisi olacak,
c) Kaliteli personel istihdam edilerek hizmet kalitesi yükselecek
Hangisi gerçekleşti?
#ÖzelleştirmedeğilTalan
a) Türk Telekom kamuda iken iyi yönetilmedi iyi yönetilecek
b) Büyük döviz girdisi olacak,
c) Kaliteli personel istihdam edilerek hizmet kalitesi yükselecek
Hangisi gerçekleşti?
#ÖzelleştirmedeğilTalan
5) Türk Telekomu hatalı olarak özelleştirenlerden, kamu adına yönetim kurulunda bulunup da kötü yönetime ve usulsüzlüklere seyirci kalanlardan OTAŞ'ı ve Türk Telekom'u denetlemeyenlerden hesap sorulmalı... Suçlular yargılanmalı.
#ÖzelleştirmedeğilTalan
Türk Telekom Özelleştimesinin bir TALAN olduğunu daha işin başında Telekomcular Derneği adına kaleme aldığım "Türk Telekom Özelleştirmesi BİR TALANIN HİKAYESİ" isimli raporda ayrıntılı olarak yazmıştım.
Rapordan rahatsız olan Türk Telekom, raporun yayının durdurulması için dava açtı.
Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi konuya ilişkin kararında;
“…. Davaya konu raporda, ülkemizin en büyük firmalarından olan davacı şirketin özelleştirmesinin ne getirip, ne götürdüğünün, topluma yönelik taahhütlerinin yerine getirilip getirilmediğinin sorgulandığı ve ifade özgürlüğü kapsamında kamuoyu ile paylaşıldığı, çeşitli eleştirilerin yapıldığı, konu ile ilgili görüşlerin bildirildiği, değerlendirmelerin eleştirisel bir yaklaşım olduğu, raporda ele alınan konuların güncel ve kamuoyunun ilgisini çekecek nitelikte olduğu, eleştiri ve yorumların veriliş biçiminde bir aşırılık olmadığı, ülkemizin en büyük firmalarından olan Türk Telekom’un özelleştirilmesi ve sonrasındaki gelişmelerin topluma duyurulmasında, kamuoyunun bilgilendirilmesinde ve kamuoyu oluşturulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı yararına hukuka uygunluğun gerçekleştiği, davalının kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığı anlaşıldığından davanın reddine”
Karar vererek raporun doğruluğunu tescil etmişti.
Ve zaman Telekom Özelleştirmesinin bir talan olduğunu ispat etti...
Raporumuzu okumak için TIKLAYINIZ.
https://drive.google.com/file/d/0B6hovqSv79oMMDFlOWVjODctMzJjYS00Y2Q3LWJiNDMtMDNiZGQ1ZGVmYWE0/view
13 Temmuz 2018 Cuma
HAKİM TEPE TELEKOM
Gazeteci Celal Eren ÇELİK twitter hesabından uzun
Süredir Türk Telekom ile ilgili ilginç
analizler yayınlıyor.
Bu analizlerden bir bölümü, bizim de defalarca dile
getirdiğimiz kesin doğru bilgilere dayanmakla birlikte, kuşkuyla karşılanması gereken
analizler de var.
Komplocu bir bakış açısı ile kaleme alınan bazı değerlendirmeler, doğru değerlendirmelere de kuşkuyla yaklaşılmasına neden oluyor, bu bedenle söz konusu değerlendirmeleri Telekomcular Derneği için hazırladığım “Türk
Telekom Özelleştirmesi Bir Talanın Hikâyesi” (Ulaşmak için TIKLAYINIZ) başlıklı
raporla birlikte okumanızın faydalı olacağını düşünüyorum.
Dört Bölüm halinde devam edecek değerlendirmelerin
ilk bölümü:
HAKİM
TEPE: TELEKOM (1)
1-Evet
sevgili dostlar bugün güne AKBANK, GARANTİ BANKASI ve İŞ BANKASI’nın 2005
yılında özelleşerek çoğunluk hisseleri Hariri Ailesi’ne ait Oger Grup
tarafından satın alınan TÜRK TELEKOM’un kendilerine olan borçları nedeni ile+++
2-
Oger Grup’taki hisseleri talep eden başvuruyu SPK’yayaptığı başvuru ile
başladık…
3-Bu
durum TELEKOM gibi stratejik bir devlet kurumunun özelleşmesine en başından
beri karşı çıkan bazı kesimlerce “İyi işte bir şekilde TELEKOM yeniden bize
dönecek bankalar eli ile de olsa” diye görünse de aslında işin aslı hiç de öyle
değil…
4-Hatırlarsanız
sizlere seçim dönemi boyunca bir şeyi sıklıkla tekrarlamıştık: Seçimler
sonrasında ciddi bir ekonomik kriz yaşanacak ve +++
5-+++
bu ekonomik kriz sonrasında Tükiye’de ilki 2001-2007 yılları arasında yaşanan
“1.talan operasyonunun” 2. ayağı gerçekleşecek ve elde kalan son büyük Türk
şirketler de küresel sermayenin eline geçecek demiştik
6-.Şimdi
bu sözlerimizi bir kenara not edin zira yazımızın sonunda tüm parçalar yerine
oturduğunda bu sözümüze geri döneceğiz.
7-Evet
sevgili dostlar bugün yaşanan gelişme açık ve net olarak yaşanacak “2.TALAN
OPERASYONUNUN” İLK İŞARET FİŞEĞİDİR…
8-Bankaların
verdikleri kredileri kurtarma çabaları, mağdur oldukları yönünde basına birden
bire bolca servis edilen ve bir büyük algı operasyonunun parçası olan haberler
ise sadece asıl amacı gizlemek için uygulanan bir “perdelemedir”
9-Yazımızın
başlığında belirttiğimiz gibi TELEKOM, bu ülkenin en stratejik 3-5 kurumundan
birisidir ve bu stratejik özellikleri dolayısı ile bu ülkenin HAKİM TEPESİ
konumundadır.
10-Peki
ne olmuştur da bugün bu bankalar TELEKOM’u hem de batık haldeki TELEKOM’u almak
için harekete geçmişler, batık olduğu son 1 senedir artık kendi kayıtlarında da
“takibe” alınarak resmileşen bir kredi neden akıllara şimdi gelmiştir?
11-Bu
ve pek çok soruya karmaşık ve girift ilişkiler ağı içerisinde yapacağımız
yolculuk ile bu yazımızda cevap vereceğiz…
12-Evet
dostlar, siz hazırsanız biz de hazırız. Çayını kahvesini kapan gelsin, işte başlıyoruz…
13-Öncelikle
belirtelim ki TELEKOM ile ilgili bu sabah itibariyle yaşanan gelişmeler aslında
bir “bayrak yarışı” ve bir “nüfuz alanının” kontrol devamı için yapılan
stratejik bir hamledir.
14-Hariri
Ailesi’nin bankalara borçları, devletin zararı, bankaların alacakları tabii ki
olay içerisindeki gerçekliklerdir ancak bunlar asıl ve önemli gerçek değil
sadece “tali konulardır”…
15-Madem
bu bir bayrak yarışı, o zaman bayrak yarışı için startın verildiği döneme doğru
filmi geriye doğru saracağız…
16-Takvim
yaprakları 2005’i gösterdiğinde tüm Türkiye ekonomi çevreleri, o zamana kadar
yapılmış gelmiş geçmiş en büyük özelleştirmeye odaklanmıştır, evet TELEKOM
özelleştirilecektir…
17-İhaleye
Oger-Telecom Italia Konsorsiyumu, Etisalat Konsorsiyumu (Çalık Holding başını
çekmektedir), Koç-UnıCredit Konsorsiyumu, Turktell Konsorsiyumu (Başını
GEN-PA’nın sahibi Zeynel Abidin Erdem çekmektedir) girdi…
18-Aslında
ihalenin kazananı ise belliydi, zira ihale kim kazanırsa kazansın Türkiye’nin
en stratejik kurumlarından birisinin KÜRESEL GÜÇ odaklarının eline geçmesi için
yapılıyordu ve bu ihale 1.TALAN OPERASYONU’nun en önemli ihalelerinden
birisiydi…
19-Demek
istediğimizi daha net anlamak için ihaleye katılıp kazanamayan firmalara şöyle
bir bakmak yeterli…
20-Etisalat
Konsorsiyumu: KÜRESEL MERKEZ AKIL tarafından verilen desteğin en üst düzeyde
yaşandığı dönem olan 2005-2007 yılları arasında AKP’ye en yakın holding olan
ÇALIK HOLDİNG öncülüğünde…
21-KoçUnıCredit
: Koç Ailesi’ni anlatmaya sanırız gerek yok… Sadece Rahmi Koç’un CFR’nin Dış
Ülkeler Grubu’na seçilmiş ve nişanını Rockefeller’in elinden almış olduğunu
söylememiz bile yeterli olacaktır.
22-Turktell:
Başını GEN-PA’nın çektiği konsorsiyum.GEN-PA’nın sahibi Zeynel Abidin Erdem:
TABA Am Cham- Türk Amerikan İş Adamları Derneği Onursal Başkanı , Türk-Amerikan
İş Adamları Derneği Başkanı-DEIK - Türk-İspanya İş Konseyi Başkanı ,+++
23-+++DEİK
Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi Yönetim kurulu üyesi, DEIK - Türk – Fransız İş
Konseyi Yürütme Kurulu üyesi)
24-İhaleyi
kazanan Oger Group’a zaten detaylı değineceğiz ama gördüğünüz gibi ihaleyi
kimin kazandığı değil, “OYUNU KİMİN KAZANDIĞI” önemli ve orada isimler değişse
de adres tek bir yere çıkıyor…
25-Şimdi
gelelim ihaleyi 6 milyar 550 milyon dolar bedelle kazanan Oger Group’a…
26-Şimdi
efendim bu Oger Group’un sahibi ve kurucusu Refik Hariri… Fakir bir adamken
gittiği Suudi Arabistan’da Dünya’nın en zengin 100 kişisi arasına giriyor…
Dönüyor Lübnan’a 6 dönem Başbakanlık yapıyor… Servetinin haddi hesabı yok, on
milyarlarca dolar…
27-Peki
nasıl oluyor bu iş? Şimdi arkanıza yaslanın ve elinize kâğıt kalem almaya
başlayın zira sık sık ihtiyacınız olacak… Tansiyon ilaçları da hazır olsun baş
dönmesi az sonra başlar, benden söylemesi…
28-Refik
Hariri şu ana kadar açıklanamayan bir şekilde Suud Hanedanı ile çok sıkı
ilişkiler kuruyor ve Suudi Arabistan’dan milyar dolarlık ihaleler alarak bir
dünya devine dönüşüyor ama bunu yaparken her zaman konuşulan konu şu: +++
29-+++Hariri
özellikle İngilizler ile çok yakın VE Hariri’nin İngiliz istihbarat servisi MI6
ile çok yakın ilişkileri olduğu belirtiliyor…
30-Şimdi
bu TELEKOM özelleştirmesinin hemen ardından medyaya ve iş çevresine Hariri
tarafından bir ekip tanıtılıyor… Bu ekibin şirketin üst düzey yönetimini
yürütecek “Danışman” kadrosu olduğu ifade ediliyor.
31-Kimler
var bakalım bu kadroda: Dr.Paul Doary:İdare Müdürü Dr.Mabelle Sonnenschein:
Strateji ve Planlama Şefi Joe Joh Heh Ali (Pakistan asıllı İngiliz):Proje Müdürü
Fred Coelzer: Operasyon Şefi Poul Meldin: Müşteri Hizmetleri Müdürü Martin
Chambers: Lojistik Destek Ofis Müdürü
32-Şimdi
“Bu kadar küresel çapta bir şirket tabii yabancılarla da çalışacak, ne var
bunda?” diyen okuyucularımız bizce acele etmesinler… Tabii buraya kadar bir
tuhaflık yok…
33-Ama
bir de bakıyoruz ki bu isimlerin hepsi İngiliz İstihbarat Servisi MI6’nın “yan
kuruluşu” gibi faaliyet gösteren British Telecom’a bağlı British Teleconsult
International’in “üst düzey” müdürleri. Kısaca Oger’in “üst düzey” danışmanları
İngiliz istihbaratı MI6 kontrolünde.
34-Geliyoruz
ihaleye Oger grubunun ihaledeki kurulan konsorsiyumdaki ortağına bir başka dev
isme: Telecom İtalia
35-İtalya’nın
değil Dünya’nın en büyük şirketlerinden birisi olan Telecom İtalia’da ihaleden
kısa bir süre önce,2001 yılında hisseler “bir gece yarısı” ve bir “telefon” ile
el değiştirir…
36-Telefonu
açan dönemin İtalya Başbakanı Berlusconi ve “ricada” bulunan İtalya’yı
yıllardır “perde arkasından” yöneten Agnelli Ailesi’dir…
37-Bu
telefon sonrası Telecom İtalia’nın hisse çoğunluğu bir anda Pireli-Benetton
ortaklığına geçecektir. Bu hisseler için Pireli-Benetton şirketleri ayrı bir
şirket kurarlar ve bu şirkette hisse oranı %60 Pirelli-%40 Benetton olarak
gerçekleşir…
38-Peki
Pirelli proje bazında kiminle ortaktır? O hatırı “kırılamayan” “rica”
telefonunu açan ve FIAT otomobillerinin sahibi olan Agnelli Ailesi ile… Agnelli
ailesi kim ile ortaktır? TELEKOM ihalesine giren bir başka konsorsiyumun başını
çeken KOÇ AİLESİ ile…
39-Zaten
konsorsiyumda KOÇ ile bir başka İtalyan devi UniCredit vardır ve İtalya’daki
her “dev” gibi onlar da Agnelli ile bağlantılıdır… Agnelli Ailesi ile
Vatikan’ın girift ilişkileri ise P2 Mason Locası’nın tarihinden de geriye
gitmektedir…
40-
Bu arada Telecom İtalia'da "garantör" sıfatı ile kimin hissesi var?
Bizzat İtalya Savunma Bakanlığı'nın... Yani İtalyan devleti Telecom İtalia'nın
ortağı...
41-Yani
ihaleyi Oger Grubu almış görünse de KÜRESEL MERKEZ AKIL ve VATİKAN ortaklığı
ihaleyi kazanan taraftır… Kafanız mı karıştı? Karışmasın zira daha yeni
başlıyoruz emin olun… Devam edelim efendim…
42-Evet
daha önce bizi yakından takip eden dostlarımızın çok iyi bildiği, bizim de çok
detaylı biçimde 5 bölümlük BİR EKONOMİK KRİZ "OPERASYONU": KOD ADI:
AHTAPOT 2001 başlıklı flood serimizde anlattığımız, KÜRESEL MERKEZ AKIL
tarafından adım adım planlanan siyasal ve ekonomik+++
43-+++Operasyonun
siyasal ayağı AKP'nin iktidara taşınması ile ekonomik ayağı ise 2001-2007 arası
Türkiye'nin KÜRESEL MERKEZ AKLA bağlı küresel şirketlerce adeta talan edildiği
"1ÇTALAN OPERASYONU" le tamamlanmıştır...
45-Bu
özelleştirme "operasyonu" gerçekleşirken Maliye Bakanı rahmetli Kemal
Unakıtan, Oger Group ve Hariri Ailesi'nin temsilcisi ise Abdullah
Tivnikli'dir... Bu isimleri bir köşeye yazınız sonra döneceğiz...
46-Evet
şimdi gelelim bugüne yani bu sabah yaşanan gelişmeye... Neydi yaşanan o
gelişme? AKBANK, GARANTİ BANKASI ve İŞ BANKASI Oger Group'un kendilerine olan
kredi borçları nedeni ile OGER GROUP'a ait %55'LİK hissenin kendilerine borçlar
karşılığında devri için SPK'ya başvurmuştu.
47-
Peki bu krediler düzenli ödeniyordu da birden mi ödeme durmuştu? Oger birden
bire mi 30 bankaya borç takmış, TELEKOM hisselerini teminat göstererek
borçlanmaya başlanmıştı? Tabii ki hayır...
48-OGER
GROUP'un mali yapısı son 3 yıldır bozuk. Hatta bir süre önce global çapta
çalışanlarının maaşlarını ödeyemeyecek hale geldi. Bu nedenle en prestijli
markalarından olan Arap Bank'taki hisselerini satışa çıkardı...
49-Bunları
da geçtik diyelim, 2017 itibariyle bugün TELEKOM'un tahsil edilemeyen kredi
borçları nedeni ile kendilerine devrini isteyen GARANTİ, AKBANK VE İŞ BANKASI
OGER GROUP'a verilen krediyi "Riskli" kredi derecelendirmesi ile
takibe başlamışlar...
50-Perşembenin
gelişi Çarşamba'dan belli... Kredilerin batık olduğu açık... 2017'de takibe
başlamışsın niye bugüne kadar böyle bir talep gelmedi bu bankalardan da şimdi
bu talep geldi?
51-Şimdi
bu kredilerden dolayı OGER GROUP'tan alacaklı olan bu bankalar yakından göz
atmamız gerekecek...
52-GARANTİ
BANKASI: Artık sadece adı "Türk" olan bu bankada Şahenk ailesi son
hissesini olan %9.95'lik kısmı da geçen yıl İspanyol finans devi BBVA'ya
satarak bankadan çıktı. +++
53-+++Garanti
Bankası artık İspanyol, en azından halka arz edilen kısım dışındaki çoğunluk
hisseleri ve Yönetim Kurulu İspanyolların elinde....Şahenk ailesi sadece ve o
da sembolik olarak 0,05 bir hisse bulunduruyor elinde...
54-Peki
kimdir, necidir bu BBVA? Yazalım efendim... Bu banka bizzat İspanyol devleti
tarafınca 1857 yılında kurulur, uzunca bir müddet alanında İspanya'da tekel
olarak faaliyetlerini sürdürür.Sonra 2. banka olarak Banca de Vizcaya kurulsa
da bu 2 banka 1988 yılında birleşir...
55-Bu
birleşme ardından BBVA artık BBV adını almıştır. Ancak İspanyol devleti 1991
yılında Argentaria adıyla bir devlet bankası daha kurar fakat 2001 yılında bu
banka da BBV'nin bünyesine katılır...
56-Yani
işin özü BBVA, İspanyol Devleti'nin finans piyasalarını denetlemek için
kurdurduğu ve tekel haline getirdiği bir bankacılık devidir. Adı özel olsa da
aslen bizzat İspanyol devletinin bankasıdır...Çok "derin" finansal
operasyonlara imza atar...
57-Gelelim
AKBANK'a... Bundan bir süre önce AKBANK hisselerinin yaklaşık %20'sini ABD'li
finans devi CİTY BANK'a satmıştı... Peki kimdir bu CITY BANK yahut CITY GROUP?
58-Bizi
yakından takip eden dostlarımız daha önceki pek çok yazımızda CITY BANK'IN ABD
"Derin Devleti" tarafından CIA'ya kurdurtulan ve ABD adına Dünya'daki
finansal operasyonları yönetmekle görevli olduğunu,2001 krizinde oynadıkları
rolü yazdığımızı hatırlayacaktır...
59-AKBANK
bu "ortaklık" anlaşmasını yaparken CITY BANK Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı kimdi dersiniz? Eski CIA üst düzey yetkililerinden Nora Slatkin...
60-Ha
bir de belirtelim AKBANK Yönetim Kurulu üyeleri içerisinde bizi yakından takip
eden dostlarımızın oldukça aşina olduğu bir isim var: TESEV'in kuru üyesi ve
SOROS'un genel direktörlük/koordinatörlük görevi verdiği Can Paker... Nasıl,
iyi mi?
62-Bu
arada CITY BANK, AKBANK'A hisseleri geri sattı ama AKBANK ile CITY BANK'ın
"stratejik ortaklığının devam ettiği" açıklaması yapıldı... İlginç...
63-Gelelim
İŞ BANKASI'na... Bu üç banka arasında 500 milyon dolar ile en az alacağı olan
banka ama operasyon için en stratejik banka da İŞ BANKASI...
64-İŞ
BANKASI kurulduğundan beri halka açık bir banka... Hisse dağılımı 3 ana
kalemden oluşmakta: %39,95 İŞ BANKASI MUNZAM SANDIK VAKFI %28,09 ATATÜRK
HİSSELERİ (CHP) %31 ,96 HALKA AÇIK
65-Ancak
kritik bir husus var burada... Mayıs 1998'de İş Bankası'nda bulunan T.C
Hazine'sine ait %12,3'lük hisse yerli (!) ve "yabancı" yatırımcıya
arz edildi... Yani aslındab u hisseleri toplayan "özel yabancı şahıslar”.
Anlayacağınız İŞ BANKASI'NDAKİ %12'NİN ÇOĞU DA YABANCIDA
66-Biraz
daha bakalım isterseniz İŞ BANKASI'na şöyle yakında ve tabii özellikle 2 isme
dikkat edelim: Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince ve Genel Müdür Adnan Bali...
67-Bu
2 ismin başarılı ve parlak bankacılık kariyerlerinden başka çok önemli bir
noktaları daha var... Sıkı durun
68-Hem
Özince hem de Bali, Dünya'yı yöneten meşhur örgüt CFR var ya işte o örgütün
"Türkiye Şubesi" şeklinde konumlandırılan, bizzat Rahmi Koç'un
kurduğu ve çok çok az ismin dahil olabildiği Global İlişkiler Forumu üyesi...
Ersin Özince bu forumun Yönetim Kurulu üyesi üstelik
69-
Bir ortak noktaları da TEMA VAKFI üyesi olmaları... " Ne var bunda çevreci
insanlar" dediğinizi duyar gibiyim... Erken davranırsınız benden
söylemesi...
70-
TEMA VAKFI'nın kurucular kurulu gerçek kişiler ve şirketlerden oluşmakta...
Şöyle bir bakalım isterseniz: Semahat Arel: Vehbi Koç'un büyük kızı Suna
Kıraç:Vehbi Koç'bn diğer kızı Vehbi Koç Rahmi Koç Osman Kavala: "Nam-ı
Diğer "KIZIL SOROS Enver ÖREN: IŞIK TARİKATI LİDERİ
71-Asım
KOCABIYIK:186 numaralı TESEV kurucusu ŞİRKETLER: ALTINYILDIZ: Cem Boyner: 56
numaralı TESEV KURUCUSU
72-TEKFEN:
FEYYAZ BERKER: 46 numaralı TESEV kurucusu ECZACIBAŞI:BÜLENT ECZACIBAŞI:95
numaralı TESEV kurucusu
73-
TEMA VAKFI konusunda ayrıca bir flood yapacağız ama bazı şeylerin daha net
anlaşılması için şimdilik bu kadarı yeterlidir sanırız...
74-
Peki İŞ BANKASI neden bu kadar stratejik öneme sahip?
75-Öncelikle
bankada ATATÜRK HİSSELERİ var. Bu operasyona dahil edilerek hem küresel
güçlerce "sembolik" bir mesaj verilecek hem de CHP üzerindeki nüfuz
kurumsallaştırılacak bu en küçüğü nedenlerin tabii...
76-Asıl
stratejik sebep şu: KÜRESEL MERKEZ AKIL'IN "2.TALAN OPERASYONU"
fişeğini TELEKOM üzerinden yakacak bu 3 bankanın derdi borçları falan kurtarmak
değil...
77-Dertleri
özellikle tüm Türkiye'nin veri akışına sahip olmak ve daha da önemlisi askeri
ve sivil istihbarattaki uydu sinyallerini ele geçirmek...
78-
Bu yapıldığı anda uzun zamandır dile getirdiğimiz ERDOĞAN SONRASI DÖNEMDE
YAŞANACAK OLAN ASLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE KÜRESEL MERKEZ AKIL CİDDİ MESAFE KAT
EDECEK...
79-Peki
şimdiye kadar devlet bu kadar zarar ederken,krediler ödenmezken niye müdahale
etmedi?,
80-Evet
normal şartlarda borç uzatma talebi reddedilen OGER için geçen yıl Yönetim ve
İcra kurullarına devletin isim atayarak duruma el koyması gerekiyordu...
81-Ama
yapılmadı, neden mi? Hatırlarsanız floodun başında sizlere Kemal Unakıtan ve
Abdullah Tivnikli ismini not edin demiştik. İşte o nota dönme zamanı şimdi...
82-2005'te
TELEKOM özelleştirmesi yapılırken Tivnikli OGER GRUBU'nu ve Hariri Ailesi'ni
temsil etmişti... Özelleştirme sırasında bakan kimdi?
83-Kemal
Unakıtan... Bu ikili yeni tanışmıyordu... Tanışıklık Unakıtan'ın Erdoğan,
Korkut Özal gibi isimlerle kurucusu olduğu İlim Yayma Cemiyetinden
gelmekteydi...
84-Tivnikli
de İlim Yayma Cemiyeti'nin önde gelen isimlerinden birisiydi. Ve özelleştirme
sonrası Tivnikli TELEKOM Yönetim Kurulu Üyeliği'ne atandı...
85-Tivnikli'nin
"yukarısı" ile de ilişkileri iyi olduğu için devlet Tivnikli'nin
yerine onun olduğu Yönetim Kurulu'na adam atayamadı
86-KÜRESEL
MERKEZ AKIL, normalde yaşatacağı büyük ekonomik krizden sonra her kurum gibi
değeri düşecek olan ve batmış, ihale şartnamesine göre 21 yıl sonra da devlete
dönecek* TELEKOM'daki "ele geçirmiş" pozisyonunu mutlaka devam
ettirmek istiyor
87-O
nedenle de DEVLET AKLI'nın her türlü zararı göze alıp 20 milyar dolar
"ödeterek" TELEKOM'u geri devlete kazandırma hamlesinden önce
davranıp, kendi uzantısı bankalar aracılığı ile bu stratejik HAKİM TEPE'yi
mutlaka ele geçirmek istiyor
88-İşte
dostlar mücadele yahut tasa 4,5 milyar dolar kredi borcu mevzusunun çok çok
ötesinde bir stratejik noktanın ele geçirilip geçirilememesi noktasındaki
mücadeledir...
89-Ve
dediğimiz gibi TELEKOM ne bedel ödenirse ödensin mutlaka geri kazanılması
gereken çok stratejik bir HAKİM TEPEDİR...
*Türk Telekom’un Lisansı 2025’de sona eriyor. Yani
Lisans süresinin bitmesine yalnızca 7 yıl var. “Devlete Geri Dönüyor” kısmı da
tartışmalı… Neyin dönüp neyin dönmeyeceğini ayrıntılı bir yazıda
değerlendireceğiz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)