16 Temmuz 2009 Perşembe

BİZ HİÇ İNEK SAĞMAMIŞTIK


Çok yakın zamanda kurulmuş olmasına rağmen, bilişim/telekomünikasyon siteleri arasında öne çıkan www.bitdunyasi.com sitesinin değerli editörü, benden “GSM Tarifeleri” konusunda bir yazı yazmamı talep etti…

Karmaşık GSM tarifeleri içerisinden nasıl çıkacağımı düşünerek yürürken, yol kenarındaki reklam panosunda (bilboard) bir afiş gözüme çarptı… “BİZ HİÇ İNEK SAĞMAMIŞDIK” yazısının altında TURKCELL logosu… İster istemez “Nasıl Sağmadınız?” kelimeleri döküldü dudağımdan… Sonra Afişi anlamaya çalıştım. Turkcell Rakiplerini, insanları inek gibi sağmakla mı suçluyor? Diye sordum kendi kendime…GSM firmalarının Tarifeleri arasında önemli bir fark olmadığı için böyle bir suçlamanın bumerang etkisi yapacağını düşündüm… Meğer, TÜRKCELL’in sosyal sorumluluk projelerinden birisi olan Gönül Köprüsü’nün tanıtım afişlerinden birisiymiş …

Turkcell gibi, çok başarılı reklam projelerine imza atmış bir firma, okuyanda GSM firmaları tarafından inek gibi sağıldığı imajını uyandıracak böyle bir afişi nasıl hazırlar diye düşünmeden edemedim… Bu Projenin başındakiler, Türkçemizdeki, “İnek Gibi Sağmak” deyiminden bihaberdiler herhalde…

Televizyonlarda bir süredir TURKCELL’in bir reklam filmi yayınlanıyor:
Sabit Telefonları Aramanın En Ucuz Yolu…
Bence son yılların en mükemmel reklam filmi..
Kim 500 Milyar İster Yarışma Programı formatının esas alındığı, Osman Erkır ile Varmısın Yokmusun’un sempatik yarışmacısı Mevlüt’ün oynadığı reklam filminde hedef 12’den vuruluyor. Sabit Telefona yönelik en ucuz aramanın sabit telefondan yapılacağı yerleşik yargısı yerle bir ediliyor…Turkcel’den Sabit Telefon’a yönelik aramanın, sabit telefondan daha ucuz olduğu, seyircinin beynine silinmemek üzere yazılıyor…

Kapsama alanının genişliğini, marka bilinirliğini, değişik kampanyalarla da güçlendiren Turkcell, Numara Taşınabilirliği uygulamasından da en kârlı çıkan GSM operatörü oldu.

Turkcell, kamu personeline yönelik paketleriyle, Avea’nın, Aycell döneminde bir kamu kuruluşu olmanın avantajıyla ulaştığı kamu personeli aboneleri pastasından da önemli bir dilimi geri kazandı.Üst ve üst orta Gelir grubu GSM abonelerinin büyük bölümünü zaten portföyünde bulunduran Turkcell, diğer operatörlerin abonesi olan Orta Gelir grubundaki abonelerin önemli bir bölümünü de, numara taşınabililirliğinin başlamasıyla birlikte yürüttüğü pazarlama kampanyaları sayesinde portföyüne kattı.

Türk Telekom Ceo’su Paul Doany göreve geldiği ilk günden bu yana, tek rakiplerinin Turkcell olduğunu, tüm stratejilerini Turkcell’in pazar payını azaltmak üzerine kurduklarını dillendirmesine karşın, Türk Telekom ve Avea’nın bu yönde yol katettiğini söylemek mümkün değil.

Hatta görünen o ki; 1999 yılından bu yana düzenlenen “Bilişim’in 500 devi” sıralamasında, birinciliği kimseye kaptırmayan Türk Telekom, önümüzdeki yıllara Turkcell’in arkasında kalabilir.

Gerek Türk Telekom gerekse Avea çok büyük reklam harcamaları yapmasına karşılık, reklamların hedef kitlesi ve amacı çok doğru olarak belirlenmediği için, Pazar payını artıramadı. Bazen yaptığı kampanyaları gerektiği gibi duyuramadı, örneğin kamu çalışanı abonelerinin Turkcell’e kayışını durdurabilecek, her yöne kamu tarifesini yeterince tanıtamadı, bazen de gerek Pazar payı gerekse kurumsal tanıtım açısından çok önemli olmayan kampanyaların tanıtımına büyük bütçeler ayırdı.

Avea’nın kampanyalarını hazırlarken müşterilerinin duyarlılıklarını yeterince dikkate almadığını düşünüyorum. Avea’nın müşterileri genelde milli hassasiyetleri güçlü Orta Gelir grubundaki kişilerden oluşuyor. Avea kullanıcılarının küçümsenmeyecek bir bölümü kamu hisselerinin ağırlığını dikkate alarak bu operatörü tercih etmiştir. Avea’nın Yunan Kilisesine ait Finansbank’la birlikte hazırladığı kredi kampanyasının, müşterilerinin önemli bölümünde olumsuz etki yapması kaçınılmazdır.

Avea yakın zamanda Ceo’sunu değiştirdi. Sektörün duayen ismi Cüneyt Türktan’ın koltuğuna, Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı olarak unutulmaz icraatlara imza atan DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) eski uzmanı Erkan AKDEMİR oturdu. AKDEMİR Avea’ya atılım yaptıracak projeler planlıyordur muhakkak. Umarız, planlama sürerken Aveanın Pazar payı daha küçülmez…

Vodafone Telsim’i alınca, GSM sektöründeki rekabetin artacağını, Vodafone’un Pazar payını bir zamanlar ulaştığı %40’lar düzeyine yükselteceğini düşünmüştüm. Vodafone Pazar da ben de varım diyecek önemli bir etkinlik göstermedi. Üst ve Üst Orta Gelir gruplarına yönelik kampanyalar geliştiremedi. Numara taşınabilirliği uygulaması başlayınca yürüttüğü kampanyalar, Orta ve Alt Orta gelir gruplarına yönelikti… Çünkü bedava 1500 kontör kazanacağım diye Üst ve Üst Orta Gelir grubundaki bir abonenin şebekesini değiştirmesi düşünülemez…Vodafone’un yaptığı en mantıklı iş, yıpranmış TELSİM markasını uluslararası Vodafone ile değiştirmesi oldu. Bir de özellikle yurtdışı aramaları çok cazip kılması.. Ancak UMTH’ların cazip fiyatla yurtdışı erişimleri, skype, msn gibi internet araçları ile yurtdışı erişim imkanları gözetildiğinde, Vodafone’un bu açılımının reklam giderlerini bile karşılayacağı şüpheli…

Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere; “Biz Hiç İnek Sağmadık” afişleriyle önemli bir tanıtım hatası da yapsa, Turkcell’in, rakiplerine nazaran pazarlama stratejilerini, reklamlarını çok daha akılcı bir şekilde yürüttüğü açık.Tüm bunların yanına; marka bilinirliği, kapsama alanının genişliği, abone sayısı, müşterilerinin sosyal yapısı, satış kanallarının gücü, cirosunun yüksekliği, sermaye yapısı açısından en milli GSM operatörü olması gibi hususları da eklediğimizde, GSM Operatörleri arasında Turkcell’in daha uzun yıllar liderliği kimseye kaptırmayacağını rahatlıkla ifade edebiliriz.. Avea ile Vodafone ancak ikincilik için yarışabilirler… Vodafone çok önemli bir atak yapmazsa, ikincilik de Avea’nın…

GSM Tarifelerine gelince, her operatörden konumunuza uygun, ihtiyacınızı karşılayacak bir paket bulmanız mümkün…

İnek gibi sağılmamak için yapmamız gereken; öncelikle telefon rehberinizde kayıtlı numaraların ağırlıklı olarak hangi GSM operatörüne ait olduğunu tespit etmek. En fazla görüştüğümüz/görüşmek zorunda olduğumuz abonelerin hangi operatörden numara aldığı belki daha önemli. Sms’in bir ihtiyaç olup olmadığına karar vermemiz de gerekli. Yurtdışı görüşmelerin toplam görüşmeleriniz içinde ağırlığı, şebeke değiştirmeniz halinde arayan dostların sayısında bir azalma olup olmayacağını da düşünmemiz gerek. Kapsama alanının genişliği, teknik yeterlilik, ses kalitesi gibi hususlar da bazı coğrafyalar için önem taşıyabilir. Ve ayrıca; konuşma alışkanlığımız, sosyal yapımız, bütçemizden ayırtmayı düşündüğümüz pay…Tüm bu unsurları dikkate alarak kendinize en uygun tarifeyi seçebiliriz… Hatta iki farklı operatörden birer hat alarak da GSM giderlerini önemli ölçüde düşürebiliriz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder