19 Mart 2009 Perşembe

Pazarlama Dairesi Başkanlığından Ayrılırken Yazdığım VEDA MEKTUBU

DEĞERLİ ÇALIŞMA ARKADAŞLARIM;


Üç yılı biraz aşan iş arkadaşlığımız bugünden itibaren sona eriyor. Bu süre benim için unutulamayacak bir dönem oldu.

Bu dönemde büyük sevinç ve mutlulukları, derin üzüntü ve acıları yaşadım. Sevinçler ve mutlulukları bir sevda derecesinde bağlı olduğum Türk Telekom’a bir şeyler kattığımızı hissettiğim anlarda; en büyük üzüntüleri de, başaramadığımız projeler, şirketimiz aleyhine alınan kararlar sonrasında yaşadım.

Bir yönetici için en büyük şans; çalışkan, fedakar, verilen işi yapmak için elinden geleni yapan, çalıştığı kuruma aşk derecesinde bağlı çalışma arkadaşlarına sahip olmaktır. Evine iş götüren, gece 03’lere kadar çalışan, işini yetiştirmek uğruna izin almayan, doktorun verdiği raporu kullanmayan personelle çalışmak kaç yöneticiye nasip olabilir ki? Ben bu bakımdan çok şanslıydım.

Başkanlığım süresince; bağırmadığım,kızmadığım, kalbini kırmadığım herhalde hiçbir arkadaşım kalmamıştır. Ama şunu da biliyorsunuzdur sanırım; sinirimin kızgınlığımın temelinde, işlerin daha güzel, daha mükemmel olması arzusu yatıyordu. Kızdım, ama kin tutmadım, bazen bağırdım ama gerektiğinde özür diledim. Hatalı davranışlarım için, kalplerini kırdığım arkadaşlarımdan bir kez daha özür diliyorum

Kapım her zaman açık oldu. Her zaman herkese. Bu nedenle zaman zaman eleştirildim. Ama birkaç olay dışında hiçbir arkadaşım, bu yönetim tarzımı istismara kalkışmadı.

İnsanlar kendilerini objektif olarak değerlendiremezler. Bu nedenle Başkanlık dönemimde başarılı bir başkanlık sergiledim mi bilemiyorum? Takdir sizlerin.

Bu dönemde, yapılamayanlar, başarısızlıklar ve eksiklerin tek sorumlusu benim. Eğer bir başarı varsa, o da sizlerin eseri.

Başaramadıklarıma gelince;

Öncelikle herkesin birbirini çok sevdiği, aynı hedeflere kilitlenmiş, takım ruhuna sahip bir daire başkanlığı hedefledim. Bu amaçla geziler, yemekler, doğum günler vb. düzenlendi. Ama hâla birbirine küs, koridorlarda birbirine selam vermeyen, odasındaki çalışma arkadaşının çocuğunun ismini bilmeyen, hastalanan arkadaşına geçmiş olsun demeyen arkadaşlarımız var.

Göreve başlarken, pazarlamanın, değişimin önemine inanmış, özel sektör mantığı ile çalışan, pantolon-etek değil ayakkabı eskiten bir pazarlama birimi oluşturmayı planlamıştım. Eğitimler, seminerler, oluşturulan kitaplıklar, alınan projeksiyon cihazları, laptopları, başkanlığa tahsis ettirilen araç, bastırılan kitaplar, daire içi toplantılar sunumlar hep bunun içindi. Ama bu konuda da alınan mesafe çok az.

Başarı için, takım anlayışı ile hareket etmek, aynı hedeflere kilitlenmek, mensubu olunan şirketi birimi ve yapılan işi sevmek şart. Ben Türk Telekomünikasyon A.Ş. Pazarlama Dairesi Başkanlığı çalışanlarının, başarıya ulaşmak için gerekli şartları taşıdıklarına, yeni başkanlarının önderliğinde başarıya koşacaklarına, şirketimizi de başarıdan başarıya koşturacaklarına inanıyorum. Sizden dileğim, bana gösterdiğiniz destek ve katkıyı yeni Başkanımıza da göstermeniz.

Kalbim hep sizlerle olacak.

Umudunuzun hiç eksilmemesi, her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle;

Selam, Sevgi ve Saygılar. 27.06.2003


Fazlı Köksal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder