PTT kurulduğu yandan bu tarafa, kamu kuruluşları arasında yolsuzluğun
en az olduğu kurumlardan birisi olmasına rağmen, zaman zaman büyük meblağlara
ulaşan yolsuzluk olayları da gerçekleşmiştir.
PTT tarihinde rastlanan ilk büyük yolsuzluk Posta Telgraf Nâzırı İzzet
Efendi’nin de adının karıştığı ihale yolsuzluğudur.
Posta
Telgraf Nazırı İzzet Efendi, 10.04.1877-19.01.1879 ve 04.06.1880-22.06.1888 tarihleri arasında[1] Posta
Telgraf Nazırı olarak görev yapmıştır. Telgraf Memuru olarak göreve başladığı
kurumda Posta-Telgraf Nazırlığına (Posta-Telgraf Bakanlığına) kadar
yükselmiştir.,[2]
Nazırlığı döneminde teşkilattın personel kalitesini artırmak için çaba
göstermiş, Darüşşafaka Lisesi’nin ders programları arasına elektrik ve telgrafçılık
ile ilgili dersler konmasını sağlamıştır. Telgraf Fabrikasını faaliyete
geçirmiştir. Telgraf Mevzuatında dönemli düzenlemeler ve iyileştirmeler
yapılmıştır. Çalışmayan Telgraf hatlarının tamamının onarımını sağlamış,
İstanbul ile Hindistan arasında telgraf haberleşmesi başlamıştır. Posta
işlemleri konusunda da çok önemli icraatlara imza atılmıştır.[3]
O’nun Nazırlığı döneminde Darüşşafaka’yı dereceyle bitirenler, Paris’teki Yüksek
Telgraf Mektebi’ne gönderilerek, Telgraf İşletmesinin ihtiyacı olan mühendisler
temin edilmziştir.[4] Onun
döneminde yapılmış daha pek çok önemli icraat sayılabilir. Özetle, İzzet Efendi
Osmanlı Döneminde en başarılı Posta Telgraf Nazırlarından birisidir.
Ama ne acıdır ki, Posta Telgraf Nazırı İzzet Efendi’nin bu güzel
hizmetlerini sorumlularından olduğu büyük bir yolsuzluk olayı gölgelemektedir.
Kaynaklarda bu yolsuzluk olayı şu şekilde anlatılmaktadır;
Ermeni Protestan Cemaati Lideri Müteahhit Agop Boyacıyan, İzzet Efendi’nin
yakın dostudur. Telgraf Nazırlığında nasıl bir ihale açılırsa açılsın, mutlaka
Agop Boyacıyan’da kalmaktadır. Taahhüt ettiği malzemeler ithal edilmeden de
bedeli, İzzet Efendi’nin talimatıyla kendisine ödenmektedir..
Önceleri mal teslimleri düzenli iken, zamanla bedeli ödenen bazı mallar
teslim edilmez. Boyacıyan’a taahhüt edip, teslim edemediği mallar için ödenen
meblağ 120.000 altın lirayı bulur.
İzzet Efendi döneminde alınmayan / alınamayan bu meblağ, İzzet
Efendi’nin ölümünden sonra Telgraf İdaresi tarafından istenince Agop Boyacıyan
“ayda ancak 1 lira ödeyebileceği” cevabını vermiş ve tanıdıklarını araya koyarak
ödeme işinde sıkıştırılmaması konusunda “İrade-i Seniye”[5]
çıkarmayı başarmıştır.[6]
Daha sonra, Sabık Posta ve Telgraf Nâzırı İzzet Efendi’nin memuriyeti
zamanında meydana getirmiş olduğu hasar ve israfın denetlenmesi için bir
komisyon oluşturulmuştur[7].
konuya bakan mahkeme, İzzet Efendi’nin malvarlığına
el konulmasına karar vererek durumun Maliye Nezareti’ne tebliğine karar vermiştir[8]
Bu arada İzzet Efendi vefat ettiği için, zimmetine alınan
meblağın tahsilatının yakışıksız olacağı düşüncesiyle, borçları affedilmiştir.[9]
İdarenin alacağı 120.000 altın lira da, tüm uğraşlara rağmen, gerek Agop
Boyacıyan’dan gerekse kefili Ohannes Manasiyan’dan tahsil edilememiştir. [10]
İzzet Efendi’nin köşkünün mirasçısı yabancımız değil…
İzzet Efendi’nin çocuğu olmaması üzerine eşinin yeğeni
Fevziye’yi evlatlık almıştır. Aile, Fevziye’ye Fransızca,
ut vesaire dersleri aldırmak için de Mehmet Ali adında Posta Telgraf İdaresinde
çalışan genç bir memurdan talepte bulunurlar.
İşte bu Mehmet Ali, Fevziye ile evlendirilmiş, Posta Nazırı İzzet Efendi de
sonraki yıllarda, Erenköy’deki konağını genç çifte hediye etmişti. Mehmet
Ali-Fevziye çifti, doğan ilk çocuklarına bu yüzden İzzet ismini vermişti. Ki bu
İzzet meşhur gazeteci Mehmet Ali Birant’ın babasıdır. Ve M. Ali Birant uzun
yıllar İzzet Efendi’de intikal eden köşkte oturmuştur.[11]
[1]
PTT Müfettişleri Albümü- PTT Genel Müdürlüğü-1995
[2] Hüsnü Sadık Durukal Posta Telgraf Nazırı İzzet Efendi Güvercin –Ağustos
1957
[3]
Tanju Demir Türkiye’de Posta Telgraf ve Telefon Nezaretinin Tarihsel Gelişimi
PTT Genel Müdürlüğü nkara 2005 Sayfa :39-41
[4] Hüsnü Sadık Durukal, Ark Dergisi, Nisan-1957 Sayı 2, s. 4-5.
[5] Padişah buyruğu.
[6] A. Baha GÖKOĞLU(1933).
Telgrafçılıkta Ana Dilimiz ve Mustafa Efendi. İstanbul: Güneş Matbaası.
[7] BDA.G.M., Osmanlı Arşivleri 13/B /1310 (Hicrî), Dosya
No:2047 Gömlek No:121 Fon Kodu: DH.MKT
[8] BDA.G.M., Osmanlı Arşivleri 19/L /1309 (Hicrî), Dosya
No:1950 Gömlek No:93 Fon Kodu: DH.MKT.
[9] BDA.G.M., Osmanlı Arşivleri :
03/R /1310 (Hicrî), Dosya No: 2014 Gömlek No:98 Fon Kodu: DH.MKT.
[10] A. Baha Gökoğlu (1933). Telgrafçılıkta Ana Dilimiz ve
Mustafa Efendi. İstanbul: Güneş Matbaası.
[11]
Cemal Kalyoncu Mezara Kadar Gazeteci-M.Ali Birand Aksiyon Dergisi 21.Ocak2013
S.946
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder