24 Ekim 2015 Cumartesi

PTT TARİHİNİN İLK BÜYÜK YOLSUZLUĞU

PTT kurulduğu yandan bu tarafa, kamu kuruluşları arasında yolsuzluğun en az olduğu kurumlardan birisi olmasına rağmen, zaman zaman büyük meblağlara ulaşan yolsuzluk olayları da gerçekleşmiştir.
PTT tarihinde rastlanan ilk büyük yolsuzluk Posta Telgraf Nâzırı İzzet Efendi’nin de adının karıştığı ihale yolsuzluğudur.
Posta Telgraf Nazırı İzzet Efendi, 10.04.1877-19.01.1879 ve 04.06.1880-22.06.1888 tarihleri arasında[1] Posta Telgraf Nazırı olarak görev yapmıştır. Telgraf Memuru olarak göreve başladığı kurumda Posta-Telgraf Nazırlığına (Posta-Telgraf Bakanlığına) kadar yükselmiştir.,[2] Nazırlığı döneminde teşkilattın personel kalitesini artırmak için çaba göstermiş, Darüşşafaka Lisesi’nin ders programları arasına elektrik ve telgrafçılık ile ilgili dersler konmasını sağlamıştır. Telgraf Fabrikasını faaliyete geçirmiştir. Telgraf Mevzuatında dönemli düzenlemeler ve iyileştirmeler yapılmıştır. Çalışmayan Telgraf hatlarının tamamının onarımını sağlamış, İstanbul ile Hindistan arasında telgraf haberleşmesi başlamıştır. Posta işlemleri konusunda da çok önemli icraatlara imza atılmıştır.[3] O’nun Nazırlığı döneminde Darüşşafaka’yı dereceyle bitirenler, Paris’teki Yüksek Telgraf Mektebi’ne gönderilerek, Telgraf İşletmesinin ihtiyacı olan mühendisler temin edilmziştir.[4] Onun döneminde yapılmış daha pek çok önemli icraat sayılabilir. Özetle, İzzet Efendi Osmanlı Döneminde en başarılı Posta Telgraf Nazırlarından birisidir.
Ama ne acıdır ki, Posta Telgraf Nazırı İzzet Efendi’nin bu güzel hizmetlerini sorumlularından olduğu büyük bir yolsuzluk olayı gölgelemektedir.
Kaynaklarda bu yolsuzluk olayı şu şekilde anlatılmaktadır;
Ermeni Protestan Cemaati Lideri Müteahhit Agop Boyacıyan, İzzet Efendi’nin yakın dostudur. Telgraf Nazırlığında nasıl bir ihale açılırsa açılsın, mutlaka Agop Boyacıyan’da kalmaktadır. Taahhüt ettiği malzemeler ithal edilmeden de bedeli, İzzet Efendi’nin talimatıyla kendisine ödenmektedir..
Önceleri mal teslimleri düzenli iken, zamanla bedeli ödenen bazı mallar teslim edilmez. Boyacıyan’a taahhüt edip, teslim edemediği mallar için ödenen meblağ 120.000 altın lirayı bulur.
İzzet Efendi döneminde alınmayan / alınamayan bu meblağ, İzzet Efendi’nin ölümünden sonra Telgraf İdaresi tarafından istenince Agop Boyacıyan “ayda ancak 1 lira ödeyebileceği” cevabını vermiş ve tanıdıklarını araya koyarak ödeme işinde sıkıştırılmaması konusunda “İrade-i Seniye”[5] çıkarmayı başarmıştır.[6]
Daha sonra, Sabık Posta ve Telgraf Nâzırı İzzet Efendi’nin memuriyeti zamanında meydana getirmiş olduğu hasar ve israfın denetlenmesi için bir komisyon oluşturulmuştur[7]. konuya bakan mahkeme, İzzet Efendi’nin malvarlığına el konulmasına karar vererek durumun Maliye Nezareti’ne tebliğine karar vermiştir[8]
Bu arada İzzet Efendi vefat ettiği için, zimmetine alınan meblağın tahsilatının yakışıksız olacağı düşüncesiyle, borçları affedilmiştir.[9] İdarenin alacağı 120.000 altın lira da, tüm uğraşlara rağmen, gerek Agop Boyacıyan’dan gerekse kefili Ohannes Manasiyan’dan tahsil edilememiştir. [10]
İzzet Efendi’nin köşkünün mirasçısı yabancımız değil…
İzzet Efendi’nin çocuğu olmaması üzerine eşinin yeğeni Fevziye’yi evlatlık almıştır. Aile, Fevziye’ye Fransızca, ut vesaire dersleri aldırmak için de Mehmet Ali adında Posta Telgraf İdaresinde çalışan  genç bir memurdan talepte bulunurlar. İşte bu Mehmet Ali, Fevziye ile evlendirilmiş, Posta Nazırı İzzet Efendi de sonraki yıllarda, Erenköy’deki konağını genç çifte hediye etmişti. Mehmet Ali-Fevziye çifti, doğan ilk çocuklarına bu yüzden İzzet ismini vermişti. Ki bu İzzet meşhur gazeteci Mehmet Ali Birant’ın babasıdır. Ve M. Ali Birant uzun yıllar İzzet Efendi’de intikal eden köşkte oturmuştur.[11]




[1] PTT Müfettişleri Albümü- PTT Genel Müdürlüğü-1995
[2]  Hüsnü Sadık Durukal  Posta Telgraf Nazırı İzzet Efendi Güvercin –Ağustos 1957
[3] Tanju Demir Türkiye’de Posta Telgraf ve Telefon Nezaretinin Tarihsel Gelişimi PTT Genel Müdürlüğü nkara 2005 Sayfa :39-41
[4] Hüsnü Sadık Durukal, Ark Dergisi, Nisan-1957 Sayı 2, s. 4-5.
[5] Padişah buyruğu.
[6] A. Baha GÖKOĞLU(1933). Telgrafçılıkta Ana Dilimiz ve Mustafa Efendi. İstanbul: Güneş Matbaası.
[7] BDA.G.M., Osmanlı Arşivleri 13/B /1310 (Hicrî), Dosya No:2047 Gömlek No:121 Fon Kodu: DH.MKT
[8] BDA.G.M., Osmanlı Arşivleri 19/L /1309 (Hicrî), Dosya No:1950 Gömlek No:93 Fon Kodu: DH.MKT.
[9] BDA.G.M., Osmanlı Arşivleri : 03/R /1310 (Hicrî), Dosya No: 2014 Gömlek No:98 Fon Kodu: DH.MKT.
[10] A. Baha Gökoğlu (1933). Telgrafçılıkta Ana Dilimiz ve Mustafa Efendi. İstanbul: Güneş Matbaası.
[11] Cemal Kalyoncu Mezara Kadar Gazeteci-M.Ali Birand Aksiyon Dergisi 21.Ocak2013 S.946

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder